Hz. Ömer’den büyük ders

Hz. Ömer’den büyük ders

Hz. Ömer arkadaşlarıyla birlikte sohbet ederken, huzura üç genç geldi. Gençler şöyle dediler. “Ey Allah’ın halifesi, bu aramızdaki kişi bizim babamızı öldürdü. Cezası neyse lütfen yerine getirin. Bu söz üzerine Hz. Ömer suçlanan gence dönerek:
_Söyledikleri doğru mu? Diye sordu. Suçlanan genç: _Evet, doğru, dedi. Bu söz üzerine Hz. Ömer anlat olanları nasıl oldu? Diye sordu. Bunun üzerine genç anlatmaya başladı. “Ben memleketimde hali vakti yerinde olan bir insanım. Ailemle beraber gezmeye gittik. Kader bizi işte bu arkadaşların olduğu yere getirdi. Hayvanlarımın arasında bir güzel atım var ki, dönen bir defa daha bakıyor. Hayvana ne yaptıysam bu arkadaşların bahçesine girmesine engel olamadım. Bu arkadaşların babası içerden öfkeyle çıktı atıma bir taş attı. Atım oracıkta öldü. Nefsime bu durum ağır geldi, ben de dayanamayıp bir taş attım, babası öldü. Kaçmak istedim fakat arkadaşlar beni yakaladı, durum bundan ibaret” dedi.
Bu söz üzerine Hz Ömer söyleyecek bir şey yok. Bu suçun cezası idam. Madem suçunu da kabul ettin, dedi. Bu sözden sonra delikanlı söz alarak: “Efendim bir özrüm var” diyerek konuşmaya başladı. “Ben memleketinde zengin bir insanım, babam rahmetli olmadan bana epey bir altın bıraktı. Gelirken kardeşim küçük olduğu için saklamak zorunda kaldım. Şimdi siz bu cezayı infaz ederseniz yetimin hakkını zayi ettiğiniz için Allah(cc) indinde sorumlu olursunuz. Bana üç gün izin verirseniz ben emaneti kardeşime teslim eder gelirim. Bu üç gün içinde yerime birini bulurum” der. Hz. Ömer dayanamaz der ki:
_Bu topluluğa yabancı birisin senin yerine kim kalır ki? Sözün burasında genç adam ortama bir göz atar, der ki:
_Bu zat benim yerime kalır. O zat Hz. Peygamber Efendimizin (sav) en iyi arkadaşlarından daha yaşarken cennetle müjdelenen Amr İbni As’ dan başkası değildir. Hz. Ömer Amr’a dönerek:
Ey Amr, delikanlıyı duydun. O yüce sahabe:
_Evet, ben kefil olurum, der ve genç adam serbest bırakılır.
Üçüncü günün sonuna doğru, vakit dolmak üzereyken gençten hiç bir haber yoktur. Medine’nin ileri gelenleri Hz. Ömer’e çıkarak gencin gelmeyeceği, dolayısıyla Amr İbni As’a verilecek idam yerine maktulün diyetini vermeyi teklif ederler, fakat gençler razı olmaz ve babamızın kanı yerde kalsın istemiyoruz derler, Hz. Ömer kendinden beklenen cevabı verir der ki:
_Bu kefil babam olsa fark etmez cezayı infaz ederim.” Hz Amr İbni As ise tam bir teslimiyet içerisinde der ki:
_Biz de sözümün arkasındayız. Bu arada kalabalıkta bir dalgalanma olur ve insanların arasından genç görünür. Hz. Ömer gence dönerek derki evladım gelmeme gibi önemli bir nedenin vardı neden geldin? Der.
Genç vakurla başını kaldırır ve (günümüz insanı için pek de önemli olmayan)
“Ahde vefasızlık etti” demeyesiniz diye geldim, der.
Hz. Ömer başını bu defa çevirir ve Amr İbni As’a der ki:
_Ey Amr, sen bu delikanlıyı tanımıyorsun nasıl oldu onun yerine kefil oldun. Amr İbni As Allah kendisinden ebediyen razı olsun vakurla kanımızı donduracak bir cevap verir.
Bu kadar insanın içerisinden beni seçti. “İnsanlık öldü” dedirtmemek için kabul ettim” der. Sıra gençlere gelir, derler ki “Biz bu davadan vazgeçiyoruz.” Bu sözün üzerine Hz Ömer “Ne oldu, biraz evvel babamızın kanı yerde kalmasın diyordunuz ne oldu da vazgeçiyorsunuz?” der. Gençlerin cevabı da dehşet vericidir:
_Merhametli insan kalmadı demeyesiniz, diye…


Yorumlar kapatıldı.